Filistin seçimlerini yaptılar yakın zamanda. Henüz hükümet de kurulmadı. Çalışmalar devam ediyor. Yakın bir tarihte kurulacak sanırım. Onun için dünyanın bir kısmını dolaşıyorlar doğal olarak.
Filistin diye bir ülke varmış gibi, bazı ülkelerin desteğini almaya çalışıyorlar. Bizim seçilmişlerimizin Amerika’ya gitmesinin yankılarından yararlanma düşüncesi gibi bir şey bu.
Filistin seçimlerini Hamas kazanınca, Ankara’ya da gelinmesi yakışır. Gelecek kişi de doğal olarak Halid Meşal olacak tabi. Lider O çünkü.
İsrail’in bundan rahatsızlık duyması normal. Kimse İsrail’in iyimser olmasını beklemiyor zaten. O’nun başlı başına “düşman” oluşu herkesçe biliniyor. Anladık.
Anlamadığımız, Türkiye’deki bazı çevrelerin rahatsız olması. Filistin’in yanında İsrail taraftarlığını anlamak gibi bir şey düşünemiyorum.
Bir Parti olarak muhalefet veya partisiz olarak muhalefet olunabilir. Ama bizim muhalefet anlayışımızda, Filistin için “teröristlerle nasıl görüşürsünüz” gibi bir soru sorma bilgisizliği, bilinçsizliği, basiretsizliği veya nemalanma beklentisi olamaz. Bizimkiler bunu yaptı. Çok yazık.
Türkiye’de birisinin çıkıp da Filistin mücadelesine “terörizm” demesi ile, milli mücadeleyi başlatanlara terörist demesi arasında ne fark vardır?
Tapusu sizde olan toprak ile, nikahı sizde olan kadına sahip çıkmamanın, Türkiye’deki karşılığı ve anlamı çok kötüdür. Zikretmek istemem.
Hamas ile görüşülmesine kızanların, Hamas ile PKK örgütünü eşdeğer tutması da size bir şeyler anlatmıyor mu ey Filistin Muhalifleri.
Bir eksiklik daha var. Halit Meşal en üst düzey devlet konuğu olarak, tüm üst düzey erkan tarafından kabul edilmeli ve görüşülmeliydi.
Aynen mevcut T.C. Başbakanının seçimi kazanıp da yasaklı bulunduğu sırada Amerika Başkanının O’nu kabul edişi gibi. Amerika gibi, bizim devlet adamlarımız da, halk desteği almış liderlerin, kabullenilmek zorunda kalınacağını bilmesi gerekmez mi?
Meşal’e terörist diyenlerin, yarın bir yerlerde karşılaştıklarında ne konuşacaklar diye merak ediyorum doğrusu. Devlet adamı dediğin, hiç değil bir arpa boyu daha ileriyi görebilmeli bence.
Türkiye, topraklarının en az beş katı büyüklüğünde bir coğrafyada olup bitenlere kayıtsız kalamayacak durumda büyük bir devlettir. Bu parçalardan bir de Ortadoğudur.
Başarı kazanmanın yolu da İsrail-Filistin dengesinden beslenecektir. Ancak bu durum kayıtsız şartsız İsrail taraftarı olmayı gerektirmez. Yarı düşman bir Filistin’in, dost görünen bir İsrail’den daha yaralı olacağı unutulmamalıdır. Kan bağı olan akraba ile herhangi bir iş arkadaşı gibi yani.
Dün Arafat’a da terörist diyenler nasıl sonra onu Devlet Başkanı olarak ağırladıysa, yarın da Meşal’e aynı itibarı göstereceklerdir. Yılmadan mücadele eden halklar devlet kurabilirler. Filistin gibi.
Devlet yıkmak kolay, devlet kurmak zordur. Var olan devleti kaybetmek ise en büyük acıdır. Bizim bunu eksiksiz bilmemiz için yeterli tarih bilgimiz vardır sanırım.
Meşal’i kullanarak, salya-sümük “Filistin Muhalefeti” olmaya çalışanlara, sadece iç çekerek “yazık” diyorum.